Almanya’da kadın grevi hazırlanıyor

0
961

8 Mart 2019 kadın grevi çağrısı

Sürekli olarak ayrımcılığa uğruyor, baskı altında tutuluyor ve sömürülüyoruz. Her gün yaralayıcı fıkralar, yorumlar, tacizler ve fiziki saldırılarla karşı karşıyayız. Yaptığımız işler küçümseniyor, Almanya’da hala kadınlar ortalama olarak erkeklerden yüzde 22 daha az maaş alıyor. Sadece bunlarla kalmıyor, evlerimizde saatlerce çocuk bakımı, eğitimi, ev işi ve yakınlarımızın bakımı ile uğraşıyoruz. Bazılarımız bu işleri başkalarının evinde çok düşük bir ücret karşılığında yapıyor. Sık sık ailemiz, arkadaşlarımız, eşimiz ve meslektaşlarımızın dertlerine ortak oluyor, duygusal destek sunuyoruz. Yaşlandığımızda elimize geçen emeklilik maaşıyla yaşayabilmemiz imkansız.

Birbirimizden çok farklı olsak da ortak yanımız hepimizin ücretli veya ücretsiz çalışıyor olması. Çünkü elimizde ister kalem,tornavida, süpürge, toz bezi olsun, ister bilgisayar veya makine karşısında çalışalım, ister yaptığımız iş karşılığında ücret alalım, ister almayalım hepimiz emekçiyiz. Bizden bu işleri şikayet etmeden, dikkat çekmeden, sanki doğal görevimizmiş gibi sessiz sedasız ve gülümseyerek yapmamız bekleniyor. Buna daha fazla boyun eğmeyeceğiz! Grev yapıyoruz!

Grev yapacağız,

Çünkü yapılan her işin değerli görüldüğü bir dünyada yaşamak istiyoruz

Çünkü evde ve ücretli işte kendimizi sömürtmek istemiyoruz

Çünkü zamanımızın bize ait olduğunu düşünüyor, ne zaman ve nasıl çalışacağımıza kendimiz karar vermek istiyoruz

Çünkü yaşlı, hasta bakımı konusundaki krizin sona ermesini, ana okulu ve kreşlerdeki eksikliklerin kaldırılmasını, ebelik ve temizlik işlerinin değerinin yükseltilmesini talep ediyoruz

Çünkü kadın ve queerlerin sigortasız, düşük ücretli işlerde istihdam edilmesini kabul etmiyoruz

Çünkü vücudumuzla ilgili kararları kendimiz almak, hamile olup olmayacağımıza, ne zaman hamile kalacağımıza, kürtaj yaptırıp yaptırmayacağımıza kendimiz karar vermek istiyoruz.

Çünkü erkekle kadın cinsleri arasında siyah-beyaz mantığıyla kesin bölünmeye karşıyız. Trans erkek ve kadınların kabullenilmesini, eşit haklara sahip olmasını istiyoruz.

Çünkü kimi seveceğimize, kiminle, ne zaman cinsel ilişkiye gireceğimize kendimiz karar vermek istiyoruz.

Çünkü cinsel ilişki karşılığında para alanların aşağılanması ya da kriminelleştirilmesine karşıyız.

Çünkü neyi ve kimi güzel bulacağımıza, dış görünüşümüzün nasıl olacağına ve nasıl giyineceğimize birilerinin karar vermesine karşıyız.

Çünkü kimsenin engelli görülmediği koşullarda birlikte yaşamak istiyoruz.

Çünkü kadın ve queerlerin cinsel saldırılarla karşı karşıya kalmasına veya öldürülmesine izin vermeyeceğiz.

Çünkü şiddetin sadece fiziki şiddetle başlamadığını, sözle, kararlarımızı başkasının almasıyla, toplum dışına atılmakla da şiddet uygulandığını biliyoruz.

Çünkü erkeklere karşı korunmak değil erkek şiddetinin sona ermesini istiyoruz. Bir kadına yönelik saldırıyı hepimize yapılmış olarak görüyoruz.

Çünkü özellikle güney kürede savaşların hergün yüzlerce insanı öldürmesini veya ülkelerinden kaçmaya mecbur etmesini kabullenmiyoruz. Alman hükümeti, Alman ordusu ve Alman sermayesinin silah satışıyla savaşlara yol açtığını biliyoruz.

Çünkü savaştan, yoksulluktan kaçan insanların Akdeniz’de boğulması, Almanya’ya erişebilenlerin haksız, hukuksuz, toplumdan yalıtılmış ve saldırılarla karşı karşıya olması kabullenilemez.

Çünkü mültecilerin kamplarda barındırılmasına, sınırdışı edilmesine, devlet dairelerinin keyfi uygulamalarına karşıyız.

Çünkü sağlık, eğitim ve barınma konusunda eşit haklardan yanayız.

Çünkü dünya çapında doğanın tahrip edilip yaşamımızın tehlikeye sokulmasına karşıyız. Alman sermayesi dünyanın birçok yerinde yeraltı zenginliklerinin talan edilmesinden sorumludur. Kadın grevi aynı zamanda doğanın korunması, doğal kaynakların herkes tarafından kalıcı kullanımı için yapılan bir grevdir.

Çünkü sağ politika ve sağ parti ve hareketlerin yükselmesine karşı çıkıyoruz.

Çünkü bizi bölen, kriminelleştiren ve eşitsiz kılan yasalara karşıyız.

Çünkü kadınlar ve queerler arasında göçmen-yerli ayrımı yapan, bizi birbirimize düşürmeyi amaçlayan uygulamalara hayır diyoruz.

8 Mart’ta

-işe gitmeyerek

-ev işlerini yapmayarak

-başkalarının dertleriyle ilgilenmeyip onların yerine düşünmeyerek

-okula gitmeyerek

grev yapacağız.

Biraraya geleceğiz, tanışıp fikir alışverişinde bulunacağız, geleceğimizle ilgili planlar yapacağız.

Grev yapan herkesle dayanışmamızı göstereceğiz.

Herkesin bu dünya çapındaki greve katılabilmesi için birbirimize destek olacağız. Eylemlerimiz çok farklı ve renkli olacak. Meslektaşlarınızla, komşularınızla, arkadaşlarınızla, anneleriniz, büyükanneleriniz, teyze ve kızkardeşlerinizle konuşun, hep birlikte greve katılın. Biraraya gelin, birbirinizi tanıyın, birbirinizi dinleyin. Heryerde grev komiteleri kuralım! Gittikçe büyüyecek bir hareketi başlatalım.

Biz kimiz?

Oldukça farklı görünüşü, oldukça farklı sorunları olan kadın ve queerleriz. Toplumsal ve kültürel tecrübelerimiz çok farklı. Bambaşka vücutlara, becerilere, biyografilere sahibiz. Bazılarımız doğduğundan beri burada yaşıyor, bazılarımız çoktan beri, bazılarımız ise çok kısa süre önce buraya geldi. Bazılarımız okula gidiyor, meslek eğitimi görüyor, bazılarımız Hartz 4 mağduru, bazılarımız sosyal yardım veya emeklilik maaşıyla geçiniyor. Bazılarımızın hiçbir geliri yokken bazılarımız ayın sonunu getirebilmek için bir işten diğerine koşuyor. Bugün bizi birleştiren güç ücretli veya ücretsiz işimizi bırakacak, grev yapacak olmamız.

Dünyanın tüm kadın ve queerleri haykırıyor: Grev yapıyoruz!

Sen de katıl!

Çeviren: Semra Çelik