Viyana Belediye Sarayinda Gülbenk Okundu

0
2181

Avusturya Alevi birlikleri Federasyonu, 4 Mayıs 2012 tarihinde, Viyana Belediye Sarayı Wappensaal’da, AABF Genel Başkanı M. Ali Çankaya ve Avusturya Yeşiller Partisinden Viyana Eyalet Milletvekili Şenol Akkılıç’ın açılış konuşmalarını yaptığı, Alevilik ve Aleviler konulu Sempozyum’da, AABF Merkez İnanç Kurumu Bşk. Yardımcısı Mehmet Mercan dede Almanca Gülbenk okudu.

Viyana- Sempoyumda, T.C. Başkonsolosu İbrahim M.Yağlı, Avusturya Yeşiller partisi milletvekili Alev Korun ve farklı İnançlardan temsilcilerinde hazır bulunduğu onur konuklarının yanısıra, AABF www.aleviten.or.at Haber Sitesi Gen. Yayın Yönetmeni Gülistan Efe, AABF Gen. Yönetim Kurulu Üyelerinden, Özgür Turak, Doğan Bağ, Zeynel Suludere, A.Rıza Ulucan, Beste Yalın,AABF Merkez İnanç Kurumu Bşk. Kazim Akbaba,AAGT Gen. Bşk. Ümit Sarı, AAKB Bşk.Songül Gül, VAT Bşk.Hüsnü Demirok, St.Pölten AKM ve Cemevi Bşk.Ercan Sinci, Linz AKM Bşk. Perg PSAKM Bşk. Fatoş Küçükuncular gibi isimlerde katılımcılar arasında idi.

Yaklaşık 200 kişinin katıldığı Sempozyum, bugüne değin Alevi inacı uğruna şehit düşenler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Komponist Nur Deniz Kaplan’ ın sunduğu müzik dinletisinin ardından, Yeşiller Partisi, Viyana Eyalet Milletvekili Şenol Akkılıç yaptığı konuşmasında;’ ’Biz yeşiller partisi olarak, yeryüzünde hayat hakkı tanınan bütün inançlara ve dinlere eşit mesafede bakmak gerektiğini,kendi inancından olmayan diger inanç guruplarının birbirlerine saygıda kusur etmemeleri gerekmektedir. Din ile devletin işleyişleri ayrı tutulmalı.birbirine karıştırılmamalıdır. Bugün Türkiyede Kalabalık nüfusa sahip Alevi toplumunun ibadet yeri olan Cem evlerinin yasal statüde tanınmaması, haklarının anayasal koruma altına alınmalıdır’ dedi.

AABF Genel başkanı M. Ali Çankaya ise yaptığı açılış konuşmasında, Almanca olarak katılımcıları selamladıktan sonra konuşmasına Türkçe devam etti; Avusturya Hükümeti Alevileri tanımak zorunda kalacaktır. Viyana Din İşleri Dairesi’nin (Kultusamt) hukuka aykırı bir tavır içinde olması Alevileri derinden üzmüş ve yaralamıştır.

’Birçok şeyi anlamakta zorluk çektiğini belirten Çankaya, federasyonumuza bağlı olan iki derneğin tamamen ayrılıkçı, yalan yanlış ve keyfi tutumlarına Avusturya da yaşayan Alevilerin izin vermeyeceğini belirten Çankaya’ Mücadelemizi hukuk kuralları içerisinde, hayatın her alanında sürdüreceğiz. Davamızın mutlaka ama mutlaka mutlu sona ulaşacağını ve adaletin haklılardan yana olduğunu kanıtlamak için durmak yok. Çalışmalarımız federasyonumuzun şubeleri olan 9 Alevi Kültür Merkezlerimiz (AKM) ile birlikte en kısa zamanda imza kampanyamızı başarıyla sonlandırıp Kultusamt’a teslim edeceğiz. Çankaya hukuk mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı.

Moderatörlügünü AABF Genel Sekreteri Mehtap Tosun’un yaptığı sempozyumda konuşmacılardan, AABF tanınma sorumlusu ve basın sözcüsü Deniz Karabulut konuşmasında şunlara değindi. Aleviligin tanınması için başvuruda bulunduğumuz dönem itibarı ile, başlarda üyemiz olan Viyana Alevi Kültür Birliği hazırladığımız başvuru taslağını çalarak hiç kimseye ve üyelerine bile danışmadan bizdende habersiz gizlice, bizden önce içeri verdikleri için onların başvurusu önce ret,ardından da Anayasa mahkemesine yaptıkları itirazlar sonucu Alevilik mezhep olarak kabül edilmiştir. Biz AABF olarak ayrı başvuru yaptık. Federasyonumuzun başvurusunun reddedilmesinin nedeni, onların önceden başvurusu, bizim başvurumuzun engellenmesi, dava edilmesi, askıya alınması sonucu bu güne dek geciktirilmiştir. Yapılan inceleme ve görüşmelerimizin yakın gelecekte olumlu sonuç doğuracağını ümit ediyorum. Avukatımızla gerekli mercilerle yaptığımız görüşmelerde, akıl almaz bir hukuksuzluk ile karşı karşı olduğumuzun altını çizerek mücadelemiz sürüyor ve olumlu sonuç alınıncaya dekte sürecektir’ dedi.

Mag. Alev Çakır ise, Üniversitede Akedemik düzeyde, inançlarla ilgili bir dizi araştırma yoluna girdiklerini,bu inançlardan biride ayrı ibadet rütüelleri ve ibadet şekilleri olan Aleviler üzerinede çeşitli araştımalar yapıyoruz. Aleviler, Varolan Sunni İslam’la farklı ibadet ettiklerini, birbirleriyle aynı gözlemlenecek ibadet şekilleri yoktur. Birinin Camide günde beş vakit namaz kılarak, diğerinin ise Cami değilde, Cem evinde ibadetini saz ve semah dönerek yapmaktalar,birbirinden farklı inanç şekillerine sahipler. Ayrıca Avusturya din hukuku açısından Alevilik tanınma sürecini değişik açılardan açıklamaya çalıştı.

Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonuna bilirkişi raporunu hazırlayan Univ.-Prof. Dr. Richard Potz (Vizedekan der Rechtswissenschaftlichen Fakultät an der Universität Wien) ise konuşmasında: ’Avusturyada yaşıyan Aleviler kendi inançlarını iyi ve rahat bir ortam da yaşıyabilmeleri için, öncelikle verilen kararın eksik olduğunu ve bu eksikliğin giderilmesi için hukuki mücadalenin devam ettiğini ancak Alevilerin’de kendi aralarındaki anlaşmazlıkları çözme doğrultusunda çaba içinde olmaları gerektiğinin önemine dikkat çekti. Fakat Aleviliğin tanınmasının ön koşullarından, Avusturya genelinde yaşıyan Alevilerin imzalarına ihtiyaç duyulacaktır. Bu sayı 16 bin yada daha fazla olabilirde dedi.

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Alevi Eğitim Sorumlusu İsmail Kaplan ise,’Almanya,2000 yılında Aleviliğin tanınması başvurumuzu kabül etti. ’Konuşmasına devamla şu an, altı ayrı bölgede,Alevilik okullarda ders olarak okutulmakta.1200 e yakın Ögrenci, 50 Ögretmenimiz tarafından egitimlerini görmekteler.

2002-2003 Egitim yılında Berlin eyaletinde,
2006-2007 yılında BW eyaletinde,
2008-2009 NRW ve BAYERN eyaletlerinde
2009-2010 Hessen eyaletinde
2010-2011 Niedersachsen ve Saarland bölgesinde okullarda Alevilik derslerine başlamış olduk.

Bu sayı önümüzdeki yıllarda artarak devam edecektir. Hem ögretmenler yetiştirmekte, hemde arz ve talebin yanı sıra, Alevilerin yoğun yaşadıkları bölgelerde bu çalışmalara önem vermekteyiz. Almanya ile birlikte, Danimarka, İngiltere, İsviçre ve şimdide Hollanda da bunun ön hazırlıkları tamamlanmaktadır. Öncelikli olarak okullarda, Alevilik, Rızalık, Cem, Muharrem, Hızır orucu, Yassı Matem nedir, Semah, 12 hizmet, Üçler, Beşler, Yediler, Ali, Muhammed, 12 İmamlar, Kerbela vakası vs. gibi Alevi gelenek ve görenekleri üzerinde çalışılmaktadır. Alevilik kitap olarakta dedelerimizin onayı ile Federasyonlarımızın uğraşlarıyla ve Eyalet eğitim bakanlıkları ile birlikte hazırlanmıştır’dedi.

Katılımcıların sorularına yanıtların verilmesinin ve Nur Deniz Kaplan’ ın Ruhi Su’dan ‘Benim Kabem İnsandır’adlı deyişini izleyicilerle birlikte seslendirmesinin ardından, AABF Merkez İnanç Kurumu Başkan Yard. Mehmet Mercan Dede’nin okududuğu Gülbenk”le sempozyum son buldu.
Haber ve Fotoğraf: Aydın Şafak